Devlet Ajansı

Dijital bir dizi olmasına rağmen “3 2 1 KAOS”, sinema dünyasında beklenenden çok daha büyük bir etki yarattı. Yapımcı Kenan Keloğlu ve senarist Aytuğ Toygarlı imzasını taşıyan proje, absürt komedi türünü sinema estetiğiyle harmanlayarak daha başlamadan kendi akımını yaratmış durumda. Setten sızan görüntüler, film setlerinin bile gölgede kalacağı kadar yüksek tempolu bir kaotik enerji sunuyor.

SİNEMATİK TEKNİKLE ÇEKİLEN DİZİ: GÖRÜNTÜ DİLİ TAM BİR FİLM SAHNESİ HIZINDA

“3 2 1 KAOS”un arkasındaki teknik kadro, projeye sinema disiplinini taşıyan isimlerden oluşuyor:

• Yönetmen: Erdem Özberber

• Ses Yönetimi: Buğra Güler & Mustafa Kemerdere

• Kamera: Abdüssamet Ergenç

• Kurgu – Montaj: Ege Kılıç

• Ses Miks – Düzenleme: Arda Çalışkan

Özellikle hızlı kamera geçişleri, ani zoom kullanımları, omuz kamera hareketleri ve film ritminde atılan kesmeler, projeyi klasik dizi formatının çok ötesine taşıyor. Set çalışanlarına göre bazı sahneler o kadar “filmvari” ilerliyor ki ekip bile bazen kurgunun mı yoksa doğaçlamanın mı devrede olduğunu ayırt etmekte zorlanıyor.

GERÇEK SİNEMA GERİLİMİNİ ARATMAYAN ABSÜRTLÜK: ‘BU SAHNE SAHTE OLAMAZ’ YORUMLARI YAĞIYOR

Setten sosyal medyaya düşen videolar, takipçiler tarafından “gerçek kavga zannettiren sahneler” olarak yorumlandı.
Absürt komedi ile sinematik gerçekçilik o kadar iç içe geçmiş durumda ki bazı anlarda set ekibinin bile şaşkına döndüğü konuşuluyor.

Öne çıkan kaotik sahneler:

• Barış ve Tolga’nın ‘gergedan özlü krem’ yüzünden kopardığı sinematik tartışma

• Hakan – Zeynep – Lale üçgeninin neredeyse dram filmine dönen gerilim sekansları

• Yönetmen Servet’in kaos anlarını doğaçlama zannedip kameraları durdurmaması

• Bumerang Efe’nin fiziksel performanslarının aksiyon filmindeki stunt sahnelerini andırması

• Selin’in her şeyi TikTok canlı yayınına taşıyıp “like karşılığı haber veren fenomen karaktere” dönüşmesi

Bu sahneler, bir dizi için değil; tam anlamıyla bağımsız bir sinema filmi için konuşulacak detaylar halinde gündem oldu.

KADRO SİNEMA OYUNCULUĞUNA YAKIN DOĞALLIKTA OLUŞTURULDU

“3 2 1 KAOS” geniş bir oyuncu kadrosuna sahip. Dahası bu kadro, sinemadaki “çoklu karakter çatışması” yaklaşımını hatırlatan bir düzenle seçildi:

Erkan Demir, Ramazan Erhan, Resul Kakaboyev, Seçkin Özcan, Melika Momeyez, Emin Ertekuş, Melikşah İnan, Melis Kesim, Efe Günay, Alican Döl, Yağmur Yapakçı, Ayça Kök, ElifNaz Şenol, Erkan Korkaç, Denizhan Aksoy, İsmail Kaya, Mehmet Gül, Linda Yılmaz, Fatmanur Vural, Öyküm Mercan, Demet Açıkgöz

Keloğlu’nun eğitim programından yetişen bu genç oyuncular, ilk profesyonel setlerine adım atmalarına rağmen performanslarıyla “sinema oyunculuğu doğalığı” yakaladıkları konuşuluyor.

KENAN KELOĞLU’NDAN SİNEMA DÜNYASINA MEYDAN OKUMA

Dizinin yapımcısı Kenan Keloğlu’nun açıklaması sinema çevrelerinde tartışma konusu oldu:

“Oyunculuk kimsenin tekelinde değil. İsteyen çalışır, öğrenir, başarır.”

Bu sözler özellikle “kapalı sektör” eleştirisinin sık sık yapıldığı sinema dünyasında dalga etkisi yarattı. Genç oyuncuları destekleyen yapım anlayışıyla birlikte “3 2 1 KAOS”, sektördeki dengeleri değiştirecek bir proje olarak değerlendiriliyor.

GERÇEKTE KURALLAR VAR, SENARYODA YOK: SİNEMA DİLİNDE TERS KÖŞE YAKLAŞIM

Keloğlu’nun eğitim sisteminde iki net kural mevcut:

• Uygunsuz yakınlaşma yasaktır.

• Kavga, tehdit, huzur bozucu davranış yasaktır.

Ancak dizide bu kurallar bilinçli şekilde tersine çevriliyor. Sinematik bir ters köşe yöntemiyle “düzen” parçalanıp kaosun mizaha dönüştürüldüğü bir yapı kuruluyor. Bu ironi, eleştirmenler tarafından “senaryoda sinema oyunu” olarak tanımlandı.

SİNEMA ELEŞTİRMENLERİ: “BU PROJEYİ DİZİ KATEGORİSİNE SOKMAK ZOR”

“3 2 1 KAOS”un henüz yayınlanmadan bu kadar konuşulmasının sinema odaklı sebepleri:

• Film tekniğiyle çekilen sahneler

• Gerçeğe yakın fiziksel performanslar

• Modern sinema dili: hızlı kurgu, hızlı diyalog

• TikTok entegrasyonunun sinematik bir araç gibi kullanılması

• Kalabalık kadro sayesinde geniş ölçekli hikâyeler

• Absürt komediyi dramatik gerçeklikle harmanlama denemesi

Bu faktörler nedeniyle bazı eleştirmenler projeyi “yeni nesil sinematik dizi” olarak adlandırmaya başladı.